Midemizde sindirdiğimiz besinlerin, vücudumuzu oluşturan sistemlerin ve salgı bezlerinin hücreler aracılığı ile enerjiye dönüştüğünü ve bu nedenle hayatımızı sürdürdüğümüzü biliriz. Doğal olarak madde ile enerji arasında doğrudan bir ilişki ve bir akış vardır. Maddenin; enerjinin değişik bir görünümü olduğu da görüşler arasındadır. Gezegendeki diğer varlıklar gibi vücudumuz da atomlardan oluşmaktadır. Atomun büyüklüğü milimetrenin milyonda biri kadar küçüktür. Nötron ve protondan oluşan çekirdeği ve elektronu ile birlikte yakın zamanda maddenin parçalanamayan en küçük parçası olarak öğretilmiş olmasına karşın, yeni keşiflerle atomdan trilyonlarca küçük başka parçacıklar olduğu anlaşılmıştır.
M.Ö. 721-805 yılları arasında yaşayan ve Harran Medresesi Başmüderresi (rektörü) olan Cabir bin Hayvan, Batıdan bin yıl önce şöyle demiştir:‘’ Maddenin en küçük parçası cüz-ül’ayetecezada (atomda) yoğun bir enerji vardır. Yunan bilgilerinde söz edildiği gibi atomun parçalanamayacağı söylenemez. Atom da parçalanabilir ve öyle bir enerji meydana gelir ki Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu olay, Allah’ın bir kudret nişanıdır.’’
Atomun çekirdeği çevresinde belli bir yörüngede dönen ve moleküler sistemi oluşturmak için diğer atom alanlarına giren elektronların bile yapısal niteliği açıklanamamaktadır. Enerji dolu taşların, ışın(renk ve enerji) yayması da, minerali oluşturan elementin atom yapısındaki elektronlar nedeniyle gerçekleşir. Bütün atomlarda, elektron sayısı ne olursa olsun, çekirdek çevresinde elektronlar için yedi yörünge bulunmaktadır. Bu elektronların bu yörüngelerde yerleşim sistemi de her elementte (mineral yapısında) çok farklıdır. Elektronlar, kararlı yörüngelerinde belirli bir enerji düzeyinde bulunurlar. Şayet dışarıdan gelen bir enerji ile uyarılır ise, elektronlar bir üst yörüngeye, en üst yörüngede ise diğer atomların alanına sıçrarlar. Daha sonra aldıkları enerjiyi elektromanyetik bir şekilde dışarıya salarak yeniden normal yörüngelerine dönerler.
Evrendeki her şey birbiri ile etkileşim içerisindedir. Siz bunun adına fiziksel etkileşim, enerji etkileşimi veya eterik etkileşim de diyebilirsiniz. Belki de en çok itiraz edilen konu şu: Doğal taşları yemiyoruz ki, kana karışıp da vücudumuza bir faydası olabilsin.
Daha detaylı bilgi almak için Etiler’de bulunan Estetik Plastik ve Rekonstrüktif kliniğimizi ziyaret edebilirsiniz.
Nispetiye cad. Levent 1Apt : No:34 Daire: 1Levent – Beşiktaş – İstanbul Turkey
info@drhanifeakinoglu.com
Tel : 0212 351 54 78 / 0545 861 91 62